SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EYMAN VE’N-NUZUR BAHSİ

<< 3266 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ حَمْزَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَيَّاشٍ السَّمَعِيُّ الْأَنْصَارِيُّ عَنْ دَلْهَمِ بْنِ الْأَسْوَدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حَاجِبِ بْنِ عَامِرِ بْنِ الْمُنْتَفِقِ الْعُقَيْلِيِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَمِّهِ لَقِيطِ بْنِ عَامِرٍ قَالَ دَلْهَمٌ وَحَدَّثَنِيهِ أَيْضًا الْأَسْوَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَاصِمِ بْنِ لَقِيطٍ أَنَّ لَقِيطَ بْنَ عَامِرٍ خَرَجَ وَافِدًا إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَقِيطٌ فَقَدِمْنَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَذَكَرَ حَدِيثًا فِيهِ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَعَمْرُ إِلَهِكَ

 

Âsim b. Lakît'den rivayet edildiğine göre, Lakît b. Âmir bir hey'etle Rasûlullah (s.a.v.)'e gelmişti.Lakît şöyle dedi:

 

Rasûlullah (s.a.v.)'in yanına vardık... Lakît; içerisinde Rasûlullah (s.a.v.);

 

"İlâhının Ömrüne (bekasına) yemin ederim ki..." buyurdu (sözleri de bulunan) bir hadis söyledi.

 

 

İzah:

Hadiste geçen ve "...ömrü" diye terceme ettiğmiz "amr" kelimesi "ömür, hayat" manalarınadır. Allah (c.c)'a izafeten söylendiğinde, "Allah'ın bekası, devamı" manaları anlaşılır.

 

Gerçi haberin ifadesine göre Hz.Nebi (s.a.v.); "Allah'ın bekası" değil de "İlâhının bekası" demiştir. Fakat bu da "Allah'ın bekası" anlamınadır. Çünkü muhatabı müslümandı ve müslümanın ilâhı Allah'tır.

 

Ebu'l-Kasım ez-Zeccâc, bu terkibi açıklarken; "Amr, hayat demektir. Le amrillahi diyen kişi; sanki, Allah'ın bekasına yemin ederim... demiştir" demektedir.

 

Bu tür sözlerin yemin sayılıp sayılmayacağı konusunda İslâm âlimlerin­den iki önemli görüş nakledilir:

 

1- Mâlikîve Hanefîlere göre; bu sözlerle yemin tahakkuk eder. Çünkü Allah'ın bekası onun zatî sıfatlarındandır. İmam Mâlik: "Bu şekilde yemin eden beni şaşırtmaz. İshak b. Râhûyeh'in Musannef'inde Abdurrahman b.Ebî Bekre'den rivayet ettiğine göre, Osman b. Ebi'l-Âs'ın yemini; ömrüme ye­min olsun ki şeklinde idi." demiştir.

 

Hanefi fıkıh kitaplarından Bedâî'de de şöyle denilir: "Allah'ın bekası­na (ömrüne) yemin ederim ki şöyle yapmayacağım, diyen kişinin sözü ye­mindir. Çünkü bu, Allah'ın bekasına yemin etmektir. Bu da ancak onun sı­fatında kullanılır. Ayrıca bu sözle yemin etmek yaygındır. Allah (c.c): "Se­nin ömrüne yemin ederim ki onlar sarhoşluklarında bocalıyorlar." buyu­rur.[Hicr 72] Tarafe de, bir şiirinde: "ömrüne yemin ederim ki, ölüm kimsede ha­ta etmedi..." demektedir."

 

2- Şafiî ve îshak b. Râhûyeh'e göre; bu sözle ancak niyet edilirse yemin sayılır. Ahmed b. Hanbei'den her iki görüş de nakledilmiştir. Ancak Şâfiîlerin görüşüne benzeyeni daha tercih edilenidir.

 

Bu görüşün sahipleri; yukarıda zikredilen âyetin mevzubahis sözlerle ye­minin tahakkukuna delil olamayacağını, çünkü Allah (c.c)'ın her sözle ye­min edebileceğini söylerler. Yaratıklar ise öyle değildir. Çünkü Allah'tan baş­kasına yemin edilmeyeceği sabittir, derler.

 

Bilindiği gibi, yemin için kullanılan harfler üçtür. Bunlar; "Bâ, tâ, vav" harfleridir. Üzerinde durduğumuz sözde, bu harflerden birinin değil de "lâm" harfinin oluşu da Şâfiîlerin